Selam, ben Can. 18 yaşındayım. Bundan iki sene önce başlayan hikayemi anlatmak istiyorum. O zamanlar babamın da zorlamasıyla güreş sporuyla uğraştığımdan vücudum yaşıtlarıma göre görkemli ve kaslıydı. Yakışıklıydım da, ama hiç kız arkadaşım olmamış ve hiç seks yapamamıştım. Ama sürekli fantaziler kurarak 31 çekiyordum. Hele bir kadın vardı ki fantazilerimde, yeşil gözleri, etli kalın dudakları, hafif balık etli vücudu, diri göğüsleri ve muhteşem götüyle. Bu kadın dayımın karısı olan yengem idi.
Dayım kamyon şoförüydü. Dayımla da yengemle de aramız çok iyi idi. Güreşle uğraştığım için dayım beni ne zaman görse, “Hadi pehlivan!” diyerek ensemden tutup benimle dalaşırdı. Dayım uzun yoldan geldiğinde mutlaka ya biz onlara giderdik, ya da onlar bize gelirdi. Böylece de yengemi sık sık görme fırsatım olurdu. Yengem, dayım olmasa da sık sık gelirdi bize. Hiç çocuğu olmadığı için ne giyerse giysin muhteşem diri vücudu kendini gösteriyordu ve bu da bana bol bol 31 malzemesi oluyordu.
Bir gün dayım yine uzun yoldan gelmişti, beni aradı. “Hamama gideceğim, sen de gel pehlivan yeğenim, dayına güzel bir masaj yaparsın, bu sefer yol çok yordu beni!” deyince, “Tamam dayı!” dedim. Dayıma evde de çok masaj yapmıştım. Ama ne kadar umutlansam da, yengem bir gün olsun masaj istememişti. Neyse, dayımla gittik hamama. Önce saunada terleyelim dedik. Saunada terlerken, dayım, “Antrenmanlar nasıl gidiyor pehlivan?” deyip yine ensemden daldı bana. Dayımla dalaşırken benim peştemalim açılıp yere düştü. Ben tabii çok utanmıştım, hemen peştamali yerden kapıp tekrar belime doladım. Yine de dayım göreceğini görmüştü, “Yeğenim, amma büyük yarak varmış sende!” dedi. Sikime yaptığı yorumu benimle dalga geçti diye algıladım ve utancımdan sesimi çıkarmadım.
Biraz daha terleyip saunadan çıktık. Dayıma masaj yaparken, dayım kafayı sikime takmıştı, “Yeğenim o yarakla kızları perişan ediyorsundur, zorlanıyorlardır alırken. Var mı zorlanmadan alabilen manitan?” diye sordu. “Ya dayı bırak dalga geçmeyi. Hem ne manitası, okuldan ve güreşten o işlere hiç zamanım olmuyor!” dedim. Dayım da, “Ne yani, daha hiç karı kız sikmedin mi?” dedi. Utanarak, “Yok dayı, kapatalım lütfen bu konuyu!” dedim. Dayım gülerek, “Zamanı gelince o da olur yeğenim!” dedi ve konu kapandı. Hamamda işimiz bitmiş, beni evime bırakan dayım evine gitmişti…
İki gün sonra dayım annemi aramış, yola gideceğini, 15 gün dönmeyeceğini, bu yüzden benim yengemin yanında kalmamı istemiş. Annem de bunu bana söyleyince çok sevinmiştim. Tam 15 gün yengemle aynı evde, sadece ikimiz, bu bir rüya olmalıydı. Sevinçle eşyalarımı topladım. Arabasıyla gelen dayımla evlerine doğru yola koyulduk. Dayım, “Geçenlerde yan binaya hırsız girmiş, yengen de yalnız kalmaktan korkmuş, o yüzden senin yengenle kalmanı istedim. Yengen sana emanet yeğenim!” deyince, “Sen rahat ol dayı, aklın burada kalmasın!” dedim…
Hep birlikte akşam yemeğini yedik. Yengemle birlikte dayımı yolcu ettikten sonra tekrar eve çıkınca, yengem baş örtüsünü çıkarıp, “Oh be sonunda gitti! Hava çok sıcak, ben rahat birşeyler giyip geleyim, sen geç televizyon izle, geliyorum ben de!” dedi. Yatak odasına giderken yengemin müthiş götü beni çıldırtacak şekilde sallanıyordu. Götüne bakarken sikim anında kalkmıştı.
Biraz sonra yengem salona geldiğinde altında geniş bir etek, üstüne kısa kollu beyaz ince bir tişört vardı, sütyensiz diri meme ucları belli oluyordu. Karşı koltuğa oturdu. Ben kalkmış sikimi saklamaya çalışıyordum. Yengem boynunu tutarak, “Çok yoruldum bu gün, evi komple temizledim, her tarafım ağrıyor. Can, zahmet olmazsa, geçen gün hamamda dayına yaptığın masajdan bana da yapsana, dayın anlata anlata bitiremedi!” deyince, içimde öyle bir mutluluk oluştu ki, hayallerimin kadınına dokunacak olmam kalkmış sikimi unutturmuştu bana.
Sevinçle, “Ne zahmet olacak yengeciğim. Şöyle yüzüstü uzan, kendini bana bırak!” deyip üçlü koltuğu gösterdim. Yengem uzanınca koltuğun yanına yere diz çöktüm ve boynundan başladım masaja. 10 dakika kadar ensesine ve omuzlarına yaptığım masajdan sonra yengem gevşemişti. “Ellerin çok maharetli Can, profesyonel masörlük yapmalısın bence. Dur tişörtü çıkarayım, sırtıma da yap, sırtım da ağrıyor!” deyip doğrulduğunda artık saklamamın mümkün olmadığı kazık gibi sikimi fark etti. Ben fırça yiyeceğimi beklerken, yengem tebessüm etti, gözlerinin içi gülüyordu adeta. Bana arkasını dönüp tişörtü çıkardı, elleriyle memelerini saklayıp koltuğa tekrar yüzüstü uzandı.
“Yenge, aslında masaj yağı olsaydı masaj daha etkili olurdu…” dediğimde, yengem, “Bebe yağı var, olur mu?” diye sordu. “Olur!” dediğimde, “Yatak odasında şifonyerin üstünde, git getir!” dedi. Hemen kalkıp yatak odasına gittim. Yengem demin orada üzerini değiştirmişti. Dayımı yolcu ederkenki kıyafetleri ve sütyeni yatağın üstündeydi. Dayanamadım, sütyeni alıp kokladım. Sütyene memelerinin kokusu sinmişti ve mis gibi kokuyordu. Yengem şüphelenmesin diye sütyeni geri yatağın üstüne bıraktım ve şifonyerin üstünden bebe yağını alıp salona döndüm.
Ben salona girerken, yengem, eşofmanımın içinde çadırı kurmuş sikime gülümseyerek bakıyordu. Yengem hiç görmediğim kadar rahattı. Sanki aramızda cinsel birşeylerin olmasını istiyor ve ilk adımı benim atmamı bekliyor gibiydi. Ama bakir olan bendim ve çok çekingendim. Eğer aramızda seks anlamında birşey olacaksa ilk adımı yengemin atması gerekiyordu.
Bebe yağını ellerime döküp tekrar yengemin muhteşem vücuduna okşarcasına masaj yaparken boşalmamak için kendimi zor tutuyordum. Yağlı ellerim sırtından beline indiğinde yengem de hafiften inlemeye başlamıştı. “Nasıl yengeciğim, rahatladın mı biraz?” diye sormam yengemi biraz kendine getirmişti. “Evet Can, harika, çok iyi geliyor. Dayın anlattığında bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim. Dayın başka şeyler de anlattı, daha bakirmişsin, doğru mu?” diye sordu. Utancımdan cevap bile veremedim, anlaşılan boşboğaz dayım o gün hamamda konuştuklarımızı tümden anlatmıştı yengeme.
Suskunluğumu ‘Evet’ olarak kabul eden yengem, “Bu fizikle, bu yakışıklılıkla nasıl bakir olabilirsin yaaa? Çevrendeki kızların gözleri kör galiba!” diye kendi kendine konuşuyordu. Çünkü ben hiç cevap vermeden yengemin beline masaj yapmaya devam ediyordum…
Ellerim eteğinin bel lastiği civarında gezinirken, yengem, “Mmmhhh, harika yapıyorsun Can, biraz daha aşağılara da yap!” deyince, “Eteğin yağlanır yenge!” dedim. Yengem, “Çıkaralım o halde!” diyerek eteğinin yan tarafındaki fermuarını açtı. Ben de eteğin bel lastiğinden kibarca tutup yavaşça sıyırınca manzara karşısında kafayı yiyecektim. Yengemin giymiş olduğu tanganın arkası muhteşem götünün yanakları arasında kaybolmuştu. Yengem götünü kaldırarak eteği tamamen çıkarmama yardımcı oldu.
Ben elime bebe yağı döktüm, tam masaja devam edecektim ki, “Can, yerde dizlerin ağrımasın, istersen koltuğun üstüne çık da yap!” diyerek bacaklarını araladı. Hiç ikiletmeden, “Tamam yenge!” deyip çıktım koltuğun üzerine. Yengemin ayırdığı bacakları arasına dizlerimin üzerinde duruyordum ve bu açıdan manzara daha da azdırıcıydı. Yutkunarak, “Buralara mı yapayım yenge?” diyerek yengemin götünün yanaklarını çok hafif ovmaya başladım. Yengem inler gibi, “Mmmmhh, tam oralar. Biraz sert yap!” dedi…
Hamur yoğurur gibi yoğuruyordum yengemin götünün yanaklarını. Arada sırada götünün yanaklarını iyice yanlara ayırıyordum. Tangasının toparlanmış kumaşına rağmen kenarlardan görünen büzüğü beni çıldırtıyordu. Hele ben götünün yanaklarını ayırdığımda yengem götünü hafif yükseltince, am dudaklarının birleştiği çizgi de tangasına rağmen belli oluyor, bu da beni iyice delirtiyordu…
Yengem resmen inler gibi sesler çıkarmaya başlamıştı. Ben göt yanaklarını yoğururken yengem artık götünü daha sık kaldırıp indiriyordu. Yengemin nabzını yoklamak için, “İyi mi böyle yenge?” diye sorduğumda, “Harikasın Can, devam et!” deyip inleme gibi sesler çıkarmaya devam etti. Bir süre sonra fark ettim ki tanganın amının çizgisine denk gelen yeri ıslanmıştı…
Az sonra yengem birden kasılıp kaldı. Götünün yanaklarını da kasmıştı, artık götünün yanaklarını ayıramıyordum bile. Durmam için elini arkaya atarak elimi tuttu. Sonra doğrulup bana doğru döndü, artık o taş gibi memelerini eliyle saklamıyordu. Ben yengemin memelerinin sivrilmiş uçlarına yutkunarak bakarken, yengem yüzümü okşayıp, “Aslında senin bakirliğini alacak deneyimli arkadaşımlarım var da, hepsi de evli zillilerin, bu saatte hiç biri gelemez. Gerçi ben de herşeyi öğretebilirim sana, senin ilkin olabilirim. Ama bilmiyorum bunu sen ister misin?” dedi.
Heyecanla, “Deli misin yenge, istemez miyim hiç! Zaten senin için yanıp tutuşuyorum!” dedim. Yengem, “Ama kimsenin haberi olmayacak! Tamam mı?” dedi. “Tamam!” dediğimde dudaklarıma yumuldu ve çılgınca öpüşmeye başladık. Benim öpüşme konusunda acemiliğime rağmen, yengem dilini ağzıma sokuyor, benim dilimi yakalayıp emiyor, dudaklarımı adeta kemiriyordu…
Nefessiz kalana kadar öpüştükten sonra yengem dudaklarını ayırıp elini eşofmanıma attı, eşofmanımı boxerimle birlikte sıyırdı. Yay gibi fırlayan sikimi görünce, “Can, bu ne böyle? Dayın anlattığında inanmamıştım, gerçekten de çok büyük, harika bu yaa!” deyip önce eliyle yokladı sikimi, sonra da eğilip ağzına aldı. Yüzlerce kez hayalini kurup 31 çektiğim yengemin kalın dudaklarının arasında sikim gidip gelirken, iri yeşil gözleriyle beni izleyen yengem boşalacağımı anlamıştı. Sikimi ağzından çıkarıp, “Ağzıma boşalabilirsin!” deyip tekrar ağzına almasıyla patlamam bir oldu…
Bütün döllerimi yutan yengem, “Mmmhhh, çok tatlı sikin var Can, bizim zilliler yemek için sıraya girer. Hadi gel yatak odasında devam edelim!” dedi. Hemen ayağa kalktık. Ben dizlerime kadar inmiş eşofmanımla boxerimi çıkardım, tişörtümü de çıkarıp attım. Yengemin üzerinde ise sadece tanga külodu vardı, onu çıkarmadı. “Dur şunu da götürelim, lazım olacak!” deyip bebe yağını aldı. Yengemin götünü okşaya okşaya yatak odasına doğru gittik…
Yatak odasına girince yengem bebe yağını yatağın üzerine bıraktı ve önce ayakta öpüşüp sevişmeye başladık. Yengemin kalın dudaklarını emerken bir elim götünü, diğer elim memelerini yoğuruyordu. Yengemin de bir inmeye niyeti olmayan sikimi sıvazlıyordu. Biraz ayakta yiyiştikten sonra yengemi yatağa sırtüstü uzatttım. İyice irileşmiş meme uclarını emiyor, bir elimle de tangasının üstünden amını okşuyordum. Yengem inlemelerinin arasında, “Harikasın Can, bu işi öğreneceksin, devam et!” diyerek eliyle başımı amına doğru yönlendiriyordu. Önce tangasının üzerinden biraz koklayıp öptüm amını. Sonra çıkardım tangasını. Artık ikimiz de çırılçıplaktık. Yengemin kaymak gibi kılsız amı nefis görünüyordu. Bir süre yalamamın etkisiyle sanki amı daha da güzelleşmiş, yaladıkça sanki şişmiş, kabarmıştı…
Yengem, “Hadi Can, gir içime artık, sik yengenin amını!” diye sabırsızlanıyordu. İstemeye istemeye amını yalamayı bıraktım ve bacak arasında yerimi aldım. Yengemse sikimi gövdesinden tutup, önce sikimin kafasını amına yukarı aşağı biraz sürttü. Bir noktada durup, “Hadi, yavaşça gir, acele etme, yavaş yavaş, ilk defa böyle büyüğünü alacağım!” dedi. Yavaşça biraz yüklendiğimde sikimin kafası girmiş, ama yengem, “Cannnnnnnn, yavaş bebeğim, çok kalın bu! Dur bir saniye!” diyerek eliyle göğsümü itti. Sikimin başına ve amına biraz bebe yağı sürdü ve “Yavaşça gir!” dedi.
Elimden geldiğince yavaş sokmaya çalışıyordum, ama yine de yengemin yüzünden zorlandığı belli oluyordu. “Yenge benim suçum yok, amın çok dar!” dediğimde, yengem gülerek, “Tabii dar olacak, daha çocuk çıkmadı bu amdan, dayında da böyle yarak yok ki genişlesin! Hadi yavaşça sok, genişlet amımı. Genişlet de keyfini çıkaralım, hadi!” dedi. Yavaşça sikimi köküne kadar gömünce yengem bacaklarını belime dolayıp, “Dur bekle!” diyerek resmen amıyla sikimi sıkıştırıp hareket etmemi engelledi. Dudağını ısırmış, burnundan nefes alıyordu…
Biraz öyle hareketsiz bekledik. Sonra yengem gülerek, “Sen nasıl bir şeysin Can, neredeydin bu zamana kadar, hadi sik şimdi istediğin gibi!” deyip amıyla sıkıştırdığı sikimi serbest bıraktı. Ben de hemen sikmeye başladım. Dibine kadar geçirip öyle bir pompalıyordum ki, yengem altımda inim inim inleyip, “Cannnn, süpersin, harikasın erkeğim, sik beni, sik koca yarağınla, genişlet amımı!” diyordu. Yengemin bu konuşmaları beni daha da tahrik ediyordu…
Az sonra yengem inleyerek tiremeye ve kasılmaya başladı. Resmen çarşafı tırmalıyordu. Sikimi yine amıyla sıkıştırmıştı. Yengem tekrar gevşediğinde sanki amının içi iyice kayganlaşmıştı. Fazla dayanamadım ve hızlı hızlı pompalayıp amının içine boşaldım, yengemin üstüne yığılıp kaldım. Yengem iki eliyle sırtımı okşarken sanki amıyla da sikimi sağıyordu…
Kendimize gelir gibi olunca, yengem, “Ohhh be, dünya varmış, çok iyiydin Can, seninle evlenecek olan karı yaşadı!” dedi. Ben de saf saf, “Beğendin mi gerçekten yenge, iyi yapabildim mi?” diye sorunca, “İyi ne demek, uçurdun beni resmen, ben hiç böyle orgazm olmadım, bitirdin beni!” deyip dudağıma öpücük kondurdu. Biraz öpüştükten sonra, yengem, “Kalk üstümden de banyoya gidip geleyim, işemem lazım!” dedi. Üstünden kalkıp sırtüstü uzandım. Yengem komodininden kağıt mendil kutusunu alıp inişe geçen sikimi sildi, sonra amına da kağıt mendil bastırıp banyoya yöneldi. Yürürken muhteşem götünü sallayarak beni yine tahrik etmişti.
Yengemin işeme sesini duyunca inişe geçen sikim yeniden kalkmıştı. Az sonra işeme sesi kesildi, su sesi geldi, amını yıkıyordu galiba. Hemen kalktım yataktan, banyoya gittim. Yengem amını temizlemiş, şimdi de lavaboda ellerini yıkıyordu. Arkasından yanaşıp sikimi götünün yanakları arasına yerleştirdim. Memelerini avuçlayıp yoğururken kulak memelerini boynunu emip yalamaya başlamıştım ki, yengem aynadan gülümseyerek, “Senin canavar kalkmış yine, ne azgın şeymiş öyle!” dedi. “Onu azdıran sensin güzel yengem!” dedim. Yengem de, “Bırak şu yenge lafını artık, aşkım de bana, aşkımmm!” dedi. Ben de, “Tamam aşkım! Biraz eğilsene aşkım, seni böyle sikmek istiyorum!” dedim.
Yengem lavabodan tutunup eğilerek bacaklarını aralayınca arkaya çıkan amı bir başka güzel görünüyordu. Amını yalarken götünün yanaklarını iki elimle ayırdım. Arada sırada göt deliğine de dil atıyordum ve yengem zevkten kıvranıyordu. İki parmağımla amını parmaklarken göt deliğini yalamam yengemi iyice zıvanadan çıkarmış, çığlıklar eşliğinde orgazm oluyordu. “Hadi sikini sok aşkım, sik beni!” deyince arkadan amına kökledim ve sertçe sikmeye başladım. Sikerken de taş gibi memeleri hoyratça yoğuruyordum…
İnlemelerinin arasında, yengem, “Aşkım bacaklarım taşımıyor artık, yoruldum!” deyince, “Gel kucağıma otur aşkım!” deyip yengemin amından çıktım ve klozetin kapağını kapatıp üstüne oturdum. Yengem de kucağıma gelip amına aldı sikimi. Ben alttan pompalarken dudaklarım dudağında, ellerim de götündeydi. Parmağımla göt deliğine masaj yapmam yengemi iyice kudurtmuştu. Çok sürmeden yengem yine orgazm olmuş, “Sen niye boşalmıyorsun aşkım, boşal artık, kurban olayım bittim ben!” diyordu.
Ben, “Aşkım götüne boşalabilir miyim?” dediğimde, yengem orospu gülüşü atıp, “Aşkım alamam bunu götüme, ölürüm!” dedi, anladım ki beni yalvartmak istiyordu. Ben de, “Asıl ben bu götü sikmezsem ölürüm aşkım, hadi ne olursun, kırma beni, deli oluyorum senin bu götüne!” dedim. Yengem, “Peki!” deyip kalktı kucağımdan. Şampuanı önce sikime sonra götüne sürdükten sonra, “Sen otur böyle, hiç hareket etme!” talimatını verdi. Sonra sırtı bana dönük olarak kucağıma gelip eliyle sikimin başını göt deliğine dayadı. Yavaşça oturur gibi yaptı.
Birkaç denemeden sonra nihayet sikimin başı götünde kaybolmuştu. Yavaş yavaş oturdukça sikimin aldığı zevk bambaşkaydı. Yengem hem feryat figan ediyor, hem almaya devam ediyordu. Dibine kadar alınca durdu. Biraz bekledikten sonra oturup kalkmasıyla yeni bir zevkle tanışan ben çok mutluydum. Yengemin amı da çok dar ve güzel idi, ama götünün tadı bambaşkaydı. Bu zevke sikim fazla kayıtsız kalmamış ve kısa sürede boşalmıştım götüne…
Birlikte duş alıp temizlendik. Tekrar yatak odasına gideceğimizde yengemin salondaki telefonuna gelen mesaj sesini duyduk. Yengem gidip telefonunu aldı ve okuduktan sonra gülerek mesaja cevap yazdı. Yengeme, “Ne oldu yenge, neden gülüyorsun? Mesaj dayımdan mı?” diye sorduğumda, “Yok, bizim zillilerden!” deyip telefonunu bana gösterdi. Mesaj yengemin arkadaş grubundandı, samimiyetim olmasa da o kadınları tanıyordum: Yasemin, Nurhayat, Figen ve Güzin.
“Yedin mi patlıCanı, zilli?” diye gelen mesajı, yengem de, “Yemeye devam!” diye cevaplamış 🙂